31 Temmuz 2010 Cumartesi

Yaşar - Turkcell Kuruçeşme Arena

Bu gece kocamla Turkcell Kuruçeşme Arena’ daydık. Uzun mesailer sayesinde yorucu geçmiş haftanın bu son gününde, hem de hiç planda yokken ortaya çıkmış bu program çok da güzel oldu. Hele de Yaşar’ ın performansı -bazılarına göre belki ortalamanın üstüdür sadece- ama bence gayet güzel olunca pek keyifli bir akşam geçirmiş olduk.

İşten geç çıktığım için konser başlamadan çok az önce Arena’ ya geldik. Benim ikinci gelişim; ilki Troya içindi yanılmıyorsam. Çoğu kişi biliyordur belki ama açık hava, denize sıfır, sahne önünde 2 önde 2 arkada 4 blok oturma yeri ve Turkcell’ in locasının bulunduğu rahat bir konser alanı Arena. Sahne hayli yüksekte. O yüzden önde oturanlar ne kadar uzun olurlarsa olsun görüşünüzü engelleme imkanı pek yok. Rahatça seyredebiliyorsunuz. Zaten sahnenin iki tarafında da büyük ekranlar var. Çekimleri de güzeldi. Biz Turkcell locada olduğumuz için çoğu zaman ayakta ama rahattık. Aperatif, içecek pek çok şey de var. Barda müzik dinliyor gibisiniz.

Yaşar konsere saat dokuzu biraz geçe başladı ve neredeyse 3 saat sahnede kalarak tam gece yarısı konserini tamamladı. Ben öyle fanatik biri değilimdir. Boğuk sesi hep hoşuma gider zaten ama Yaşar’ ın sahne performansını da fazlasıyla beğendim. Kendisini ilk defa canı seyrediyorum, zaten söylediğine göre uzun bir süredir konser vermiyormuş. Acısını çıkartmak istediğini ve konser vermeyi çok özlediğini konser boyunca pek çok kere ima etti. Neredeyse 30 civarında parça çaldı repertuvarından. Araya yeni albümünden parçaları da serpiştirmişti. Ağırlık ise eski klasiklerdeydi. Ben hepsinden çok keyif aldım. "Kuşlar", "Kör Bıçak" başta kocam olmak üzere tüm seyircinin dilindeydi. Okusun diye tempo tutuyorlardı şarkı aralarındaki boşluklarda. Kimseyi kırmadı bu parçaları da okudu Yaşar.

Bayağı eğlenmişim aslında. Şimdi üçüncü albümümden bir parça deyince Yaşar, dayanadım üçe beşe bakma Yaşar’ cım, ,iyi gidiyorsun söyle sen deyivermişim.

Bu arada Yaşar bana biraz kilo almış gözüktü konserin başında giydiği beyaz tişörtle. Hatta uzaktan sahneye Burak Kut geldi sandım konuk sanatçı olarak. Komik ama Yaşar’ mış gelen. Kilodan mı bilmem yirminci dakikada yerdeki kolonların birine takılıyordu ki zor bir hamle ile üzerinden hoplayarak kurtardı kendini.

Konserin ortası gibi Yıldız Usmonova geldi sahneye. Düet yaptılar. Sonra Usmonova üç şarkı daha söyledi. "Dünya" Avrupa’ da çok dinleniyormuş ben ilk defa o gece dinledim. "Hep Seni Severdim" zaten Yaşar’ la düet. "Yalan"ı da söyledi en son ve sahneyi tekrar Yaşar’ a bıraktı. Yaşar da zaten ilk parçada kendisini kilolu gösteren terli beyaz tişörtünü değiştirmek için kulise gitti ve ikinci parça başlamadan geri dönmüştü bile. Son iki parçaya da eşlik ettiğini düşünecek olursak şarkı söylemeye hiç de ara vermedi konser boyunca.

Bir de biz tam konsere girerken Cem Ceminay geldi. İzleyici sanmıştım ama Yaşar’ a bir parçasında eşlik etti sonlara doğru. Nasıl yani dedim. Yaşar’ ın sesini çok güzel taklit edebilen bir vokalisti var Kaan Öztürk (nasılsa bu ismi duyabilmişim, hayret ettim kendime). Kendi sesi de güzel. Yaşar sahneden inmiş farkında değilim bir ara, o söylüyormuş aslında.

Bir de ses sanatçıları sahnede konuşurken ben çoğu zaman, sesin boğukluğundan mı nedir, pek ne dediklerini anlamıyorum. Yaşar’ da da aynı şey oldu. Müzisyenleri tanıttı, arada prodüktörüne, bestecisine filan bir şeyler söyledi ama ben pek de anlamadım. İyi şeyler söylemiştir herhalde diyorum. Ekibi iyiydi bence zaten. Ses sistemi güzeldi. Sahnede öyle süper bir ışık şovu filan yoktu ama bence gerek de yoktu. Müzik yetti de arttı bile.

Güzel bir Cuma gecesiydi. 10 Haziran’ da başlamış Turkcell Kuruçeşme Arena geceleri 7 Ağustos’ a kadar devam edecekmiş. Meraklıları kaçırmayacaktır zaten bilmeyenlere yarın da Funda Arar varmış. Gitmesek olmaz ki şimdi ...

Hiç yorum yok: