27 Temmuz 2010 Salı

Paşabahçe - Maslak

Bana mı denk geldi yoksa Paşabahçe mağazalarında işler hep böyle mi yürüyor bilmiyorum ama kadınların bayıldığı alışveriş işi nasıl bu kadar ters gider, insanı bezdirir ben anlamadım doğrusu. Halbuki bir sene kadar önce yine Paşabahçe’ den alınmış bir hediyeyi sorunsuzca değiştirmiştim. Tek suçlu ben olamam sanırım okuyunca göreceksiniz Paşabahçe’ nin de biraz suçu var.

Her şey meşhur “değiştirilmesi gerekecek hediye” (bakınız 26 Temmuz tarihli Erkeklere Hediye Almayın yazım) kapsamında evimize girmiş olan el yapımı kasedeki renklerin salondaki mobilyalarımıza pek de uymaması ile başladı. Biraz daha kırık bir beyaz renkte olsa, ne ben bu yazıyı yazıyor ne de siz okuyor olurdunuz açıkçası.
 
Maslak mağazasına gittim ve yaklaşık 150 TL’ lik ikame bir alışveriş yapabileceğimi öğrenince de o an için ihtiyacım olan günlük çay bardağı, tabağı, yemek kaşığı, çatalı gibi ürünlere bakmaya başladım. Neyse uzatmayayım onu al, bunu bırak nihayet 12 adet f&d (efendi) marka çay bardağı ve tabağı, dondurma kaşığı, bal kaşığı, tahta kaşık, shot bardağı, şarap bardağı filan derken bire on filan aldım.
 
Buraya kadar her şey iyiydi. Eve geldim. Aldıklarımı tek tek çıkartıyorum. Varan bir, bardaklardan birinde kırık var. Halbuki kasadaki bay tek tek bakmıştı. Ben de espri ile karışık benim bakmama gerek yok herhalde demiştim. Diyene kadar baksaymışım. O sinirle, bardakları kutusundan çıkarıyorum, varan iki, aldığım çay bardakları ile çay tabakları takım değilmiş. Kutunun içindeki kağıtta yazıyor. Biri uyarsa idi keşke. Varan üç kocam shot bardaklarını beğenmedi, çok da haklı, bunları ben almış olamam. Varan dört, kırılan şarap bardağı yerine aldığım da maalesef evdeki ile aynı boyutta değil. Sonuç, kesin bir kere daha gidilecek Paşabahçe’ ye.
 
Gidip değişiklik, iade bir çırpıda hepsini hallederim zannediyorum ama benim çay bardakları ile takım olan çay tabakları mağazada kalmamış. Gelir diyorum ama günler sonra öğreniyorum ki hiç bir mağazada kalmamış. Neyse tabaklar hariç iade, değişiklik tamam, ödemeye geldik. Bana biraz fazla gibi geldi. Ama ödedim artık halim yok, bir an evvel mağazadan çıkayım diyorum. Kredi kartım yok. Hay aksi nerede bu derken diğer kartla ödüyorum ama aklım kartımda. Durduk yere iş çıktı şimdi diyorum nerede bu. O sırada gözüm paketlemeye çalıştıkları ama bana ait olmayan kaseye takılıyor. Bana ait değil ki bu diyorum. Neyse başkasınınmış, orada kalmış. Kasadaki kız hemen alışverişten düşüyor kaseyi. Daha doğrusu düştüğünü zannediyor. Meğerse ürün iki kere geçmiş. İstemediğim ürünü şimdi iki kere alıyorum. Ne eğlenceli ama ben eğlenemiyorum aklım bulamadığım kredi kartımda. Arkadaki yetkiliye gönderiyorlar iki kere çekilen alışverişi düşsün diye ürün “outlet” ürünmüş iade yapılmıyor. Çok geç oldu bize iş çıkmasın deyip paramı iade edeceklerine, kendileri işten zamanında çıkabilsin diye ileride alışveriş yapmak için çek veriyorlar. Halbuki bir çıksam bir daha girmeyeceğim mağazanın kapısından haberleri yok. Sükuneti korumaya çalışıyorum. Aklım kredi kartımda.
 
Uğraşacak halim yok alıp çeki çıkıyorum. Nasılsa çay tabakları gelecek ya. Benim zorlamam sonucu gelince beni arayacaklarını söylüyorlar ama aradan geçen bir ayda ne arayan var ne soran. İşime yakın başka bir Paşabahçe mağazasına girip sorduğumda öğreniyorum ki fabrikada yeni ürün üretimlerine ağırlık verilmiş; çok da tercih edilen bir ürün ama şu an stokta yokmuş. Yarın da gelebilirmiş iki ay sonra da. Tek verebildikleri güvence, ürünün üretimden kalkmadığı. Sağolsunlar içim rahatladı ! Bu arada ben evde bardaklar kutuda, çay tabaklarını bekliyorum.
 
O sinirle tekrar Maslak Paşabahçe’ deyim. Son bir şans diyorum, ama maalesef doğru, tabaklar fabrikada bile yok. İade işlemine başlıyorum. İşlemi yapan bayan faturanızı tutacağım diyor. Neymiş iade fişinin arkasında mutlaka orijinal fatura olmalıymış. Size beyaz ve sarı iki fatura slibi verdikleri için sadece iki şansınız var. Aynı faturada 5-6 ürün aldıysanız yandınız. İki farklı tarihte değişiklik yapınca hakkınız bitiyor. Fotokopisini çekin o zaman faturanın diyorum. Nasılsa iade için belge olarak kullanılamaz ama buyrun fotokopisini çekelim diyor. Halbuki benim iade edilecek bir şarap bardağım daha var. Sanırım o da üretilmiyor şu aralar. Evdeki kocacığımdan rica ediyorum yana yakıla. Çok da bayılmıyor ama büyük bir nezaket göstererek şarap bardağını getiriyor da iadesini alıyorlar. O sırada başka arızalarda var da benim anlatacak halim yok.

Bardakları bulaşık makinesine girmiyor, çatladıkça da bir bardağa 12 TL para veriyorum diye sinirlenip Jumbo’ yu bırakmıştım yıllar önce. Sanırım geri dönüyorum. Hayat kısa ve zaten onu zorlaştıran bir sürü etken var ortalıkta. Alışveriş denilen eğlenceli şeyi bile böyle uzun ve sıkıcı bir süreç haline getiren mağazalardan uzak duracağım artık...


Hiç yorum yok: