11 Aralık 2011 Pazar

Hayati Kacirmamak

Hayati hic kacirmadan dolu dolu yasayan insanlara gipta etmisimdir hep. Bense hep bir kacirma halinde gecirdim yillari. Neyseki problemi erken tespit ettigim icin cozmek de kolay oldu. Herkes boyle degildir eminim.

Ben mesela bir seyahate gidecegim diyelim. Hep bir gideyim ve de doneyim tadindayimdir. Ya kardesim, bir keyfini cikar bavul hazirlamanin, orada goreceklerinin ve tabii gorduklerinin, yediginin, ictiginin. Ne mumkun. Hep bir kosusturmaca icinde gecer benim seyahat. Hele bir de ucakla gidiyorsam, butun bu tempoya bir de gerginlik eklenir. Ben daha seyahate baslamadan donuse gecmisimdir kafada. 

Mesela aksam bir arkadasimizin dogumgunu, disarida eglenecegiz. Ben gecenin keyfini degil stresini surerim. Nasil donecegizdeyimdir ben daha yola cikmadan. Guzelim gece de bu dusunceyle ben farketmeden biter gider. Donusu yok ki hic bir anin. Hepsinin keyfini cikarmak lazim.

Akip giden zaman degil, hayatimdir aslinda. O olsun, bu olsun, hadi bitsin. Hep bir bitise odaklanma vardi bende. Cikaramadim keyfini baslangicin. Simdi ise daha bilincliyim. Iste bu da baska bir tecrubem. Yasamaya yasamaya ani, artik ogrendim her anin keyfini doyasiya cikarmayi. Nasilsa bitecek bir gun hersey. Yasasak ya doyasiya...


Hiç yorum yok: