4 Kasım 2010 Perşembe

Taş Ev - Bursa > Cumalıkızık

Hiç hesapta yokken son dakikada bir Bursa seyahati planladık 29 Ekim' in olduğu haftasonu. Başta, bardaktan boşanırcasına yağan yağmur yüzünden, ne işimiz var bizim yollarda, otursaydık evimizde dediysek de, bugün iyiki de gitmişiz diyoruz. İlk günkü yağmurdan sonra, ikinci ve üçüncü gün hava harikaydı. İnsanın içini ısıtan bir güneş ve dışarıda dolaşmaya müsait keyifli bir hava vardı Bursa' da.


Bursa' daki ilk kahvaltımız için Cumalıkızık köyünü seçtik. Zaten yıllardır aklımdaydı. Ama bir fırsat bulamamıştık gitmeye. Cumalıkızık, Bursa' nın 10 km doğusunda, Uludağ' ın güney eteklerinde kurulu olan Kızık köylerinden en korunmuş olanı. 700 yıllık köyde halen pek çok evde yaşanıyor. Köyün girişindeki otoparka gün boyu 2 TL' ye aracınızı bırakabiliyorsunuz. Köye köylülerin dışında yabancı araç sokulmuyor. Internet aleminde nasıl gidilir, nerede yenir, nerede kalınır sitelerinden köyle ilgili pratik her bilgiye ulaşabilirsiniz aslında ama ben hizmetinden memnun kaldığım Taş Ev' i kahvaltı için önerebilirim. Servis yapan delikanlıların hepsi cıva gibi. Jet hızıyla servis yapıyorlar. Kahvaltıdaki her şey pek güzel. Ekşi maya ile yapılmış ve odun ateşinde pişirilmiş nefis ekmek, siyah zeytin, yeşil zeytin, beyaz peynir, kaşar peyniri, bal, kaymak, reçel, sigara böreği, cevizli biber salçası, sahanda yumurta, çaydanlıkta çay. Ne ararsanız var kısaca. Hava biraz daha sıcak olsa bahçede yenirdi ama üşümeyelim diye üst kattaki odalardan birinde aldık kahvaltımızı. İçeri girince ya terlik giyiyorsunuz ya da galoş kullanıyorsunuz. Kahvaltıda yediğiniz cevizli biber salçasını, kasada kredi kartı ile ödeme yaparken satın da alabiliyorsunuz.

Köy öyle çok büyük değil. O yüzden tamamını yaya gezebilirsiniz. Köy, Kınalı Kar dizisinden sonra meşhur olduğu için, pek çok yerde, dizilerdeki ünlü oyuncuların köyde çekilmiş fotoğraflarına rastlıyorsunuz. Köyde herkes bir tezgah açmış, pek çok köy ürünü satılıyor. Hepsi üç aşağı beş yukarı aynı. Gözüne kestirdiğiniz birinden satın alın istediklerinizi. Biz cevizli biber salçası, ekşi mayalı köy ekmeği, cevizli köy ekmeği, polen filan satın aldık.

İki bina arasında daracık bir de geçit var köyde. Cin Aralığı' ymış ismi. Bir de Sal Dede' nin mezarı var köyün üst kısımlarında. Tarifi çok kolay. Taşlı zeminde akan suyu izleyerek yukarıya doğru yürüyün. İnanmayacaksınız belki ama küçük bir etnoğrafya müzesi de var köyde. Köyün geçmişine ait bir sürü eşya sergileniyor.

Sıcacık bir köy Cumalıkızık. İstanbul' a da yakın. Yenikapı' dan hızlı feribotla 1,5 saatte Mudanya, oradan da 30-40 dakikada Cumalıkızık' a varıyorsunuz. Sizi hoş bir odun ateşi kokusu karşılıyor köyde. İstanbul' un sisli, egzoz kokulu havasından sonra nasıl da keyifli geliyor insana anlatamam ...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba ben mustafa sezer taşevin sahibiyim.bize sitienizde yer verip ve övgü ile bahsetmeniz çok ince bir davranış.size bütün personel adına teşekkür ederim.tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.TAŞEV.

Karakiz dedi ki...

Ben teşekkür ederim asıl. Keyifli bir kahvaltıydı. Çıkarken ikram ettiğiniz türk kahvesinin de kırk yıl hatırı oldu bizim için. En kısa zamanda kısmetse yine geleceğiz ...